14 Mart 2010 Pazar

MASONLUK VE DİN


Masonluğun dinsizliği ve din düşmanlığı uzun yıllardır tartışma konusu olmuştur. Mason üstadlar, zaman zaman basına verdikleri demeçlerde bu iddiaları yalanlamışlardır. Bütün dinlere saygı duyduklarını, hatta ateist olanların masonluğa alınmadığını, mason giriş töreninde üç mukaddes kitabın üzerine yemin edildiğini söyleyerek de kendilerini savunmuşlardır.
Fakat, masonların kendi kaynaklarına bakıldığında durumun farklı olduğu anlaşılmaktadır.



Masonlukta Allah İnancı:

Masonlar her konuda olduğu gibi Allah inancını kaldırmayı da derece sistemini kullanarak yavaş yavaş yapmaktadırlar. Masonların yayınlarına bakıldığında, Allah yerine, Kainatın Ulu Mimarı (K:. U:. M:.) deyimini kullandıkları görülür. Bu deyim, aslında ateizme geçişin ilk aşamasıdır. Kainatın Ulu Mimarı daha ileri derecelerde "enerji" olarak değerlendirilmeye başlanacaktır.

Tören kıyafetleri içinde üstad bir mason
"Masonluk, Evrenin Ulu Mimarı mefhumunu mutlak bilgi, kemalin son aşaması ve total enerji olarak telakki etmiştir... Bu gerçekleri kendine prensip, doktrin, öğreti ve iman olarak almıştır." (Mason Dergisi 1982, sayı 5, sf. 20)
Kainatın Ulu Mimarı terimi yavaş yavaş belirsiz bir kavram haline gelir. Bunun amacının ne olduğu, aşağıda yer alan Mason dergisindeki ifadeden anlaşılmaktadır:


"O halde mabedimizi tetkik edersek, kendimize; kendimizi tetkik edersek "K:. U:. M:." a gideriz ve görürüz ki Kainatın Ulu Mimarı içimizdedir." (Mason Dergisi, Sayı 27-28, sf.40)


Görüldüğü gibi, Kainatın Ulu Mimarı deyimi bir aldatmacadır. Dini inanışlar yavaş bir şekilde köreltilirken, sonuçta Kainatın Ulu Mimarı, insan, yani mason olmaktadır.


"İptidai cemiyetler (ilkel toplumlar) acizdiler, aczleri dolayısıyla etraflarındaki kuvvetleri ve hadiseleri ilahlaştırdılar. Masonizm ise insanı ilahlaştırdı." (Selamet Mahfilinde Üç Konferans, sf.51)
Dolayısıyla, masonlukta Allah inancı yoktur. Ve insan adeta ilahlaştırılmaktadır. Bu sapkın görüşler mason kaynaklarında sık sık tekrarlanır:


"Mason, kaynağına yaklaştıkça nurlanır, fakat yanar. Hedef güneşe varmak değil, güneş olmaktır. İşte bu güneş Allah'tır." (Doğuş Kolu, Mason Yıllığı, sf.41)


Konunun önemli bir yönü ise, masonların kendilerince ilahlaştırdıkları "insan" kavramının sadece "masonik ilkeleri sinesinde toplayanlar", yani masonlar oluşudur:


"Bizim anladığımız insan, sokakta her gün gördüğümüz insan değildir. 2 ayaklı, 2 kulaklı, az çok usa (akla) da sahip insanı, biz burada kastetmiyoruz, biz insan dediğimiz zaman, bütün masonik ilkeleri sinesinde toplayan bir insanı, insan olarak ele alıyoruz." (Mimar Sinan Dergisi, sf.27-28, sf.35)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder